7 Mayıs 2010 Cuma

Ebegümeci


Ebegümeci (Malva Vulgaris), çit, yol ve eski duvar kıyılarında, harabeliklerde, ama yalnızca insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir. Büyük yapraklı ebegümeci (Malva Grandfolia) ve öteki değişik cinsleri (Malva Sp.) genellikle çiçek ve sebze bahçelerinde yetişir. Anadolu' da 8 Malva türü yetişmekte olup, bunların çiçek ve yaprakları bir ayrım yapılmaksızın "Ebegümeci" olarak kullanılmaktadır. Bitki ebemgümeci, develangır, develik, devetabanı, ebekömeç, gaba, eligümeç, paçık ve ilmik isimleriyle de anılmaktadır. Bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir. Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar.Bir de yuvarlak meyvesi vardır. Çiçekleri, yaprakları ve sapları, Haziran'dan Eylül'e kadar toplanabilir. Müsilaj, uçucu yağ, tanen, malvidin, malvin, gossypin-3-sulfat içerir. Protein ve C vitamini deposudur. Mukoza koruyucu, iltihap önleyici ve balgam söktürücü etkileri vardır.



Ebegümeci çayı özellikle mukoza iltihaplarında, gastrit, mesane iltihabı, mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve ağız boşluğu iltihabında olduğu kadar, mide ve bağırsak ülserinde de başarıyla kullanılabilir. Ama bu son iki hastalık için, arpa ile karışık bir çorba hazırlamak gerekmektedir. Önce arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki yaprakları eklenir. Ayrıca, akciğer balgamlanmalarında, bronşiyal nezlede, öksürük ve aşırı ses kısıklığında özellikle önerilir. Öksürük, boğmaca ve astıma karşı ebegümeci ve papatya eşit karışımının çayı balla tatlandırılarak günde 3-4 bardak içilebilir. Şeker hastaları tatlandımaz. Gırtlak ve bademcik iltihabı ve ağız kuruluğunda da başarıyla kullanılabilir. Bitki, geceden soğuk suya koyularak demlenmelidir. Günlük kullanım için 2 veya 3 bardak ılıklaştırıp, gün boyunca yudumlanarak içilebilir. Nefes darlığına yol açan akciğer amfizemi ebegümeci çayı ile iyileştirilebilir. Bu durumda, günde en az 3 bardak çay içilmeli ve süzüldükten sonre geriye kalan yapraklar iyice ısıtılarak bronşların ve akciğerin üstüne geceleyin kompres olarak uygulanmalıdır. Oldukça ender görülen gözyaşı azlığı durumunda da, gözlere ebegümeci banyosu ve kompresi uygulandığında, çok iyi sonuçlar alınabilir. Kaşınan ve yanan yüz alerjilerinde de, yüzü ılık ebegümeci çayı ile yıkamak rahatlatıcıdır. Ebegümeci çayı kabızlığa karşı da kullanılabilir.



Ebegümeci dıştan, kırıklardan veya damar iltihaplarından kaynaklanan yaralarda, çıbanlarda, şiş ayak ve ellerde kullanılır. Kaşınan ve yanan deri alerjilerinde yapılan ebegümeci çayı yıkamaları çok rahatlatıcıdır. Bu durumlarda, ayak ve el banyoları yapılmalıdır. Gırtlak iltihabını iyileştirmeye ve gırtlak hastalıklarında da başarı sağlayabilir. Bu tür olaylarda, gün boyunca kullanılmak üzere, iki buçuk litre suya geceden bitki eklenerek demlenmeye bırakılır (Bir bardak suya, yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış taze bitki) ve ertesi gün hafifçe ısıtılarak bir termosa doldurulur. Gün boyunca, yudumlanarak 4 bardak çay içilir ve gerisiyle de derin gargaralar yapılır. Gırtlak, ağız boşluğu ve burun kuruluklarında da gün boyunca elden geldiğince sık gargara yapılmalıdır. Özellikle kırsal kesimdeki evlerin çevresinde yetişen ebegümeci, günümüzde azalmaya yüz tutmuştur. Evleri çamur ve rutubetten korumak ve de güzel bir görünüm kazandırmak amacıyla, çevrelerine beton dökülmektedir. Böylece, bitkinin yaşam alanı daraltılmaktadır. Varlığı için Allah' a edeceğimiz teşekkürlerin hiç bir zaman yeterli olamayacağı, insanlığın bu büyük yardımcısı, ne yazık ki, böylece her geçen gün azalmaktadır.

Kullanım Biçimleri:

Çay Hazırlamak: Bir tatlı kaşığı kurutulmuş bitki, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya akşamdan eklenir, sabahleyin süzülür veya acil durumlarda aynı miktar bitki bir su bardağı sıcak suyla demlenir, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak içilebilir.

Ayak ve El Banyoları: 2 avuç dolusu (50 gr) ince kıyılmış yaprak 2-3 litre suya eklenir, 6-8 saat bekletildikten sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülerek banyo suyuna eklenir. Elin veya ayağın dayanabileceği kadar sıcak olan banyonun süresi 15 dakikadır.

Bitki Kompresi: Çay süzüldükten sonra artan posalar biraz suyun içinde ısıtılır, arpa unu ile lapa haline getirilir ve bir bezin üstüne yayılarak, sıcak sıcak uygulanır. Kompresin sıcaklığını yitirmemesi gerekir. Kompres süresi isteğe göre düzenlenebilir.

Yoğurt Otu


Yoğurtotu bitkisinin değişik türleri vardır. Tırmanıcı yoğurtotu (Galium aparine L.), tarlalarda, çayırlarda, çit kıyılarında çalılıkların arasında bolca yetişir ve çiftçiler onu zararlı ot olarak bilirler. 60-160cm boyundaki bitkinin yaprakları halka dizilişlidir ve uzunca saplı, yeşil –beyaz renkli çiçek şemsiyeleri vardır. Sapındaki tüylerin yardımıyla rahatça tırmanabilir. Yöresel olarak, yapışkan otu, çobansüzeği, sünnetlik otu, sünnetlice otu ve kazotu olarak da tanınır. Bitkinin türlerinin hepsi şifalıdır, ama sarı çiçekli yoğurtotu (Galium verum L.) ender bulunan bir bitkidir ve kurutulduktan birkaç ay sonra kararmaya başlar. Tırmanıcı yoğurtotu ise pratik olarak her yerde karşımıza çıkar ve kurutulduktan sonra iki yıl kadar kullanılabilir. Nisan-Mayıs döneminde, yoğurtotu henüz körpe ve tam yeşilken, toprak üstündeki bitkinin tümü, sararmış yapraklar hariç toplanır ve hemen demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra ince kıyılarak bir örtünün üstüne serilir ve 2-3 gün tam anlamıyla kuruması beklenir. Daha sonra hava almayan kaplarda saklanır. İridoitler (asperulosid), polyphenol asitleri, flavonlar ve tanen içerir.



öbek halinde yetişen bu bitki, ne yazık ki zamanla unutulmaya mahkum olmuş. Fakat, kanser hastalıklarının arttığı şu sıralarda, bu bitki büyük bir önem kazanmıştır. Özellikle belirtilmelidir ki, bu tür ağır hastalıklarda kullanılacak olan bitkinin mutlaka taze olması gerekir. Yoğurtotunun / yapışkanotunun genç filizlerini, kış mevsiminde, kar altında bile bulabilirsiniz. Yoğurtotu çayı, böbrekleri, karaciğeri ve dalağı hastalık yapıcı maddelerden arındırır. Lenf kanseri dahil, lenf sistemi hastalıklarında, hastalık ne kadar ağır olursa olsun, bu çay her gün (3-5 bardak) içilebilir. Bitki çayı, içten çay ve dıştan (haricen) kompres-yıkama biçiminde kullanıldığında, çok büyük bir hızla, deri hastalıklarını, yaraları ve kan çıbanlarını iyileştirebilir. Ayrıca bu ılık çayla yüz yıkandığında, pörsük, sarkık ve kırışık deri gerginleşir. Ama bu durum kalıcı değildir. Bitkinin sıkılarak elde edilen özsuyu da, her gün hasta deriye sürülüp, kuruması beklenerek kullanılabilir. Bitki çayı, epilepsi (sara), histeri, parkinson hastalığı (kasların istem dışı hareketliliği ), sinirsel rahatsızlıklar, idrar tutukluluğu, kum ve taş rahatsızlıklarında da önerilir. Çok irileşmiş olsa da guatr yoğurtotu çayı ile gün boyunca ısrarla sürekli derin gargaralar yapıldığında ve arada bir yutulan yudumlar yoluyla uygulanan 4-6 haftalık bir kür sonucunda önemli ölçüde küçülebilir. Son zamanlarda, ses telleri aksaklığı veya ses kısıklığı (disfoni) sıkça rastlanan bir durum olup, bitki çayı ile yapılan gargaralar, bu aksaklığı kısa sürede düzeltebilir. Bu durumda bitki kaynatılır ve gün boyunca, elden geldiğince sık ve derin gargaralar yapılır. Ağır böbrek hastalıkları için, Yoğurtotu, Karahindiba ve Isırganotu eşit oranda karıştırıldığında, çok daha etkili bir çay harmanı elde edilmiş olacaktır.

Üçlü Çay Harmanı: Yoğurtotu, her tür ağır böbrek ve mesane rahatsızlıklarında, böbrek büzülmelerinde ve böbrek iltihabına karşı, Isırganotu ve Karahindiba ile birlikte daha etkilidir. Bu durumda Isırganotu, Karahindiba ve Yoğurtotu eşit oranda karıştırılır. Bu karışımdan bir tatlı kaşığı dolusu bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla demlenir. 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 2-4 bardak içilir.

Kullanım Biçimleri:

Çay hazırlamak: Bir tatlı kaşığı dolusu bitki (2 gr), orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak su ile demlenir ve 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Çeşitli hastalıklar için yukarıda belirtilen miktar ve şekillerde içilir veya kompres ve gargara yapılır. Genel olarak günde 2-5 bardak yeni demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

Merhem Yapımı : Bitkinin özsuyu oda sıcaklığındaki tereyağı ile iyice karıştırılır ve elde edilen merhem buzdolabında saklanır. Merhem uzun süre dayanmaz.

Taze Bitki Özsuyu: İyice yıkanarak ince kıyılan nemli bitkinin özsuyu mutfak robotu kullanılarak elde edilir.

Üçlü Çay Harmanı: Yoğurtotu, Isırganotu ve Karahindiba ile eşit oranda karıştırılır. Bu karışımdan bir tatlı kaşığı dolusu bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla demlenir. 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 2-4 bardak içilir.

Karışımlar: Tüm kanser hastalıklarına karşı, beden temizleyici ve güçlendirici olarak, yoğurtotu, aynısafa, ısırganotu, civanperçemi, ıhlamur ve mayıs papatyası çok ince kıyılarak eşit oranda karıştırılır. 1 talı kaşığı karışım orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla demlenir (kaynatılmaz) ve 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak çayla başlatılan temizlik ve güçlendirme kürü, 1 hafta içinde 4-6 bardağa kadar çıkarılmalı ve bu miktar çay gün boyuna yayılarak, örneğin, 15-20 dakikada 2-3 yudum alınarak uygulanmalıdır. Böylece mide rahatsız olmayacak ve beden bitki çayının her damlasını emerek yararlanacaktır. (Referans-2)

UYARILAR: Yoğurtotunun bilinen bir yan etkisi yoktur.

Civanperçemi

Civanperçemi (Achillea millefolium); yöresel olarak akbaşlı, barsamaotu, binbiryaprakotu, marsamaotu, beyaz civanperçemi, sarı civanperçemi ve kandilçiçeği diye de anılır. Hayatımızdan ayrı düşünemeyeceğimiz bir şifalı bitkidir. Türkiye'de 40 kadar civanperçemi türü bulunmakta ve bunların birçoğu kullanılmaktadır. Türlerine göre 5-100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı, çiçekleri ; beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı rengindedir. Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Mavimtrak renkli bir uçucu yağ taşır. Bu uçucu yağda azulen, limonen, sineol, borneol, pinenler, seskiterenler vardır. Bitki çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının kenarlarında kümeler halinde yetişir. Güneşli havalarda çevresine aromalı keskin bir koku yayar. Aslında çiçekleri, güneşin en etkili olduğu saatlerde toplamak gerekir, çünkü o sıralarda eterli yağları ve şifalı gücü doruk noktasında olur (Referans2: Prof. Dr.Turhan Baytop). Çiçekleri; betonicin, chamazulen içerikli uçucu yağ, tanen, cumarine , millefolin ve özellikle potasyum içerikli mineraller içerir. Temmuz-eylül döneminde güneşli bir günde, çiçeklerin iki karış kadar aşağısından kesilir, demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İyice kuruyunca hava almayan kaplarda saklanır. Terletici, idrar söktürücü, kan basıncını (tansiyon) düşürücü, antiseptik, adet kanamalarını dengeleyici, menopoz skıkıntılarını hafifletici, kan yapıcı, kan temizleyici, sindirimi destekleyici etkileri vardır (Referans-3: N.Eröztürk)).

Adet kanamaları düzensiz bir genç kız olsun, menopoz dönemindeki veya sonrasında olgun bir kadın olsun, tüm kadınlar için arada sırada civanperçemi çayı içmek çok önemlidir. bazı genç kızların ve yetişkin kadınların adet dönemlerindeki, genellikle sırt ağrıları ve göğüslerin aşırı duyarlılığı ile bağıntılı ağrılara karşı kullanılır. Civanperçemi, akla gelebilecek tüm konularda, dölyatağını (rahim) en iyi biçimde etkiler. Yumurtalık iltihaplanmasında 3-4 haftalık bir kür şeklinde yapılan, civanperçemi oturma banyolarının daha ilkinde ağrılar azalmaya başlar ve iltihap yavaş yavaş gerilemeye başlar. Bu banyolar aynı zamanda, dölyatağı (rahim) akıntılarında ve genç kızlarda görülen beyaz akıntıya da etkili olabilir.. Bu durumlarda ayrıca günde 2 bardak civanperçemi çayı da içmek gerekir. Adet kanamaları bir türlü başlamayan genç kızlar da bu kürü uygulayabilirler. Rahatsız edici vajinal kaşıntılar, bitkinin kaynama suyu ile yapılan yıkama ve oturma banyoları sayesinde yok olabilirler. Miyomlar da (Kas yapılı urlar), doktor kontrolünün olumlu bir sonuç vermesine kadar, uzunca bir süre her gün civanperçemi oturma banyoları alındığında iyileşebilirler. (Referans1: M.Treben). Menopoz döneminde de kadınlar sık sık civanperçemi çayını anımsamalıdırlar. Bu durumda, iç huzursuzluğu ve daha başka rahatsızlıklarla karşılaşmayacaklardır. (Referans1: M.Treben)

Civanperçeminin en iyi biçimde ve doğrudan kemik iliğini etkilediğini ve orada kan üretimini düzene soktuğunu (kan yapıcı) özellikle belirtmek gerekir. Bu gücü sayesinde bitki, kemik iliği hastalıklarında, çay kürleri, banyolar ve tentür kullanımı yolu ile yardımcı olabilir. Mide kanamalarında ve basur (hemoroid) kanamalarında olduğu kadar, mide basıncı ve mide yanmalarına karşı bitki çayı çok kısa sürede başarı sağlayabilir. Soğuk algınlıklarında, sırt veya romatizma ağrılarında bitki çayı elden geldiğince sıcak olarak içilmelidir. Bitki çayı böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur, iştahsızlığı giderir, gazları ve mide kramplarını, karaciğer düzensizliklerini, mide ve bağırsak kanalı iltihaplarını iyileştirmeye yardım eder ve bağırsak beze çalışmalarını düzenleyerek, dışkılamayı kolaylaştırır. Kan dolaşımına ve damar kramplarına karşı çok etkili olduğu için bitki çayını koroner yetmezliğinde de önerilebilir. Yüzeysel damarları genişletebilme özelliği sayesinde, yüksek kan basıncına (hipertansiyon) karşı başarıyla kullanılabilir. Düzenli olarak içilen bitki çayı ile migren hafifletilebilir. Üriner sistem üzerindeki antiseptik etkisi sayesinde, idrar kesesi iltihabına karşı önerilmektedir. Yüksek tansiyon ile bağlantılı tromboz (damarda veya kalpte kanın pıhtılaşması) ' da önemli bir yardımcı olarak bilinir. Civanperçemi çiçeklerinden, basura karşı etkili bir merhem hazırlanabilir. (Referans1: M.Treben)

Hepatit-B hastaları için Civanperçemi Kürü: Bir tutam civanperçemi yarım litre suda ağzı kapalı olarak ve hafif ateşte 4 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülür. Bir hafta boyunca hergün bir su bardağı içilir. Bir hafta ara verilir. Toplam 4 hafta uygulanır ve her haftanın sonunda bir hafta ara verilir. Dördüncü haftadan sonra bir ay ara verilir ve aynı kür aynı şekilde bir defa daha uygulanır. İleriki tarihlerde kür zaman zaman uygulanır. (Referans-4: Prof.Dr. İbrahim A. Saraçoğlu)

UYARILAR: Civanperçeminin gebelik süresince kullanılmaması tavsiye edilir. Bazı duyarlı kişilerde allerjik tepkilere yol açabilir. Başkaca bilinen bir yan etkisi yoktur.

Kullanım Biçimleri:

Çay hazırlamak: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki veya 2-3 adet çiçekli sap, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır (kaynatılmaz), 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Aksi belirlilmedikçe günde 3 su bardağı çay aç karnına veya öğün aralarında içilir.

Bitki Tentürü: Çiçeklenme zamanında toplanan taze bitki ince kıyılır. Geniş ağızlı bir şişeye gevşekçe doldurulur ve kaliteli bir konyak, bitkilerin üstüne çıkana kadar eklenir. Şişe 14 gün boyunca güneşte bekletilir, arada bir çalkalanır ve süre sonunda süzülür.

Merhem hazırlamak: 100 gr tuzsuz tereyağı veya içyağı tavada iyice kızdırılır. İnce kıyılmış bir avuç kadar taze civanperçemi çiçeği ve ince kıyılmış 15 taze ahududu yaprağı tavaya atılır, çıtırdamaya başlayınca karıştırılır ve tava ocaktan çekilerek, üstü kapalı bir biçimde serin bir yere kaldırılır. Ertesi gün hafifçe ısıtılır, tülbentten geçirilerek süzülür ve temiz kaplara doldurulur. Buzdolabında saklanmalıdır!

Oturma Banyosu: Iki büyük avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki, gece boyunca soğuk suda bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülerek, banyo suyuna eklenir.

Çuha Çiçeği Yağı - Evening Primrose Oil


Çuha Çiçeği (Oenethera biennis) çeşitli alt türleri olan önemli bir bitkidir. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yetişir. Bitkinin Türkçe ismi ile ilgili ayrıntılı açıklama için TIKLAYINIZ. Bitki ve kökü eskiden beri kullanılagelmiştir. Bununla beraber tohumundan elde edilen ve Gamma-Linolenik Asit (GLA) içeren yağının kullanımı yenidir. Çuha Çiçeği Yağı (Evening Primrose Oil), tohumlarının preslenmesi sonucu elde edilmiş tamamen doğal bir üründür. % 9.5 oranında Gamma -Linolenik Asit (GLA), % 72 oranında omega-6 (Linoleik Asit), % 8 oranında omega-9 (Oleik Asit), potasyum ve magnezyum içerir. GLA önemli yağ asitlerinden biridir. GLA sağlık için gereklidir çünkü vücuttaki bütün organları kontrol eden ve hormonlara benzer etki gösteren bileşiklerin (Prostoglandin-PGS) üretiminde kullanılır. Bu bileşikler özellikle kalp, dolaşım, deri ve savunma sisteminde etkilidir. Ek olarak, GLA hücre zarının (cell membrane) önemli bir bileşenidir.

Bazı yiyecekler, temel yağ asitleri metabolizmasıyla ilgili enzimleri engeller. Aşağıda belirtilen durumlarda veya hastalıklarda da delta-6-desaturaz denen enzimin etkisi azalmaktadır. Bu enzim (delta-6-desaturaz), beslenme yoluyla alınan linoleik asidin (LA), gamma-linolenik aside (GLA) dönüşmesini sağlayan önemli bir enzimdir.

Doymuş yağlardan zengin diyet (Aşırı hayvansal yağ kullanımı)
Kolesterolden zengin diyet (Aşırı proteinli yiyecek tüketimi)
Aşırı alkol alımı
Çinko eksikliği
Stres, umutsuzluk ve çaresizlik duyguları (Stres hormonu Cortisol düzeyini artırır.)
Viral enfeksiyonlar (Bulaşıcı hastalıklar)
Radyasyon
Kanser
Yaşlılık
Şeker hastalığı
MS hastalığı
GLA vücutta bir dizi reaksiyonla Prostaglandin 'e (PGE1) dönüştürülür. Prostaglandin' ler hücre fonksiyonlarının düzenlenmesinde hayati öneme haizdir. Hormonlara benzerler fakat etkileri daha bölgesel ve ömürleri daha kısadır. Yukarıdaki durumlarda dışardan (beslenme yoluyla) GLA alınması hem vücudun GLA gereksinimini karşılar hem de eğer varsa besin alerjisi belirtilerini de azaltabilir.

Çuha Çiçeği Yağı 'nın Faydaları ve Kullanım Alanları:

Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Bayanların özel günlerindeki baş ve karın ağrılarının (PMS ağrıları ve mensturel kramplar) giderilmesine yardım eder.

Hanımlardaki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalı olabilir.

Menopoz semptomlarını azaltıcı etkisi vardır.

Egzema ve sedef hastalarının ciltlerini sağlıklı bir görünüme kavuşturmaya yardımcı olabilir. (Günde:3x2 softgel)

Çinko (mineral) ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini (Akne) iyileştirebilir.

Aşırı alkol ve sigara kullanımı sonucu oluşan toksik (zehirli) etkileri azaltır.(Anti-oksidant etki)

Yaşlılık etkilerinin geciktirilmesine faydalıdır. (Anti-aging etki)

Romatizma ve mafsal (eklem) iltihabı ağrılarının azaltılmasına yardımcı olabilir.

Kireçlenme sonucu meydana gelen bel, sırt, diz, omuz ve boyun ağrılarına karşı faydalı olabilir.

Yorgunluğu azaltmak ve çalışma isteğinizi artırmak için yararlıdır.

Güçsüz ve kırılgan tırnakları güçlendirir.

MS (Multiple Sclerosis) hastalığının ilerlemesini yavaşlatmaya faydalıdır.